05:35

Admin

Yorum Yok

Devamı

Bireysel emeklilik Yatırım aracı


Para biriktirme yetisi birçok konuda olduğu gibi kültürel değişikliklerden etkileniyor. Örneğin 2005 senesini ele alalım. Japonya’da vergi sonrası gelirden biriktirilen oran %25,5 iken Amerika Birleşik Devletleri’nde bu oran -%0,5 olarak gerçekleşmiştir. Bu farkı hayatın Japonya’da Amerika’dan daha ucuz olması şeklinde açıklamak ise mümkün değil, zira Japonya’daki Tokyo ve Osaka dünyanın en pahalı şehirlerinden. Devletlerin birikime, yatırıma nasıl baktıkları ve vatandaşları nasıl yönlendirdikleri çok önemli.
lojistikte para kazanmakTürkiye’ye baktığımızda, eli para tutan genç neslin para birikimi konusunda çok aktif olmadığını görüyoruz. Ne yazık ki devletin para biriktirme konusunda, haklı yüreklendirecek vergi avantajları sağladığı da görülmüyor. Neyse ki biriktirmeyi beceremeyenler için kolay bir çözüm var gibi.. Türkiye’de yeni yeni işlemeye başlayan bireysel emeklilik sistemi, para yatırımı için çeşitli olanaklar sunuyor ve kişiye özel birikim çözümleri getiriyor. Her ay sabit bir ücret ödeyebilir veya senede bir kez toplu ödeme yapabilir ya da daha farklı bir sistemi danışmanınızla oturup geliştirebilirsiniz. Bordrolu kişilere aylık gelir vergisi avantajı da sağlayan bu sistemin incelenmesini tavsiye ederim.
Biriktirmeyi becerebilenler için ise yatırımın nereye yönleneceği eskiden açıktı: Ya dövize ya vadeli mevduata.. Faizlerin iniş eğiliminde olduğu ve daha da inmesi beklendiği günümüzde ise dengeler şaştı ve eskiden kesin bildiğimiz artık soru işareti oldu. Şu anda, bazı bankaların kampanyalar dahilinde verdiği yüksek oranlar hariç, ortalama vadeli mevduata alınan faiz 30 günden bağlarsanız, brüt %10,75. Benim tercihim, faizlerin sene sonuna kadar daha da düşeceğini beklediğimden vadeli mevduatımı 3 aylıktan bağlamak oldu. 3 aylıklarda faiz %10,5’e düşüyor. Dün HSBC’nin bir şubesindeki müdürle yaklaşık yarım saat boyunca bu konu üzerinde konuştuk. Vadeli mevduatlar düşerken tam tersi yönde getiri yapan B likit ve B değişken fonları üzerinde durduk. Yatırımımın bir kısmını B değişken fona yönlendirme kararı aldım. Getirisine göre ya devam edeceğim ya da başka çareler aramaya başlayacağım. Hatta yeni bir bireysel emeklilik sözleşmesi imzalama vaktimin geldiğini bile düşünüyorum. Tavsiyem, piyasaları yakından takip edip zaten zor biriken paranızı en iyi şekilde değerlendirmeniz.
Peki ne kadar biriktirmeliyiz?
Hepimizin değişik net gelirleri var. Değişmeyen ise hepimizin bu maaştan ödüyor olduğu ya kira ya ev kredisi, eve ait aidat, elektirik, su, gaz, telefon faturaları ve yiyecek-içecek giderleri. Kişisel bütçenizi hazırlarken ilk önce bir senede gelirinizin yüzde kaçını biriktireceğinize karar vermek. Daha sonrasında aşağıdan yukarıya giderek büyük başlı ve değişmeyen giderlerin oranını ayarlayabilmek. Sabit giderleri net gelirinize oranlayıp %60’ı geçmemesini sağlarsanız, geri kalan %40’ının en az %25’ini yatırıma yönlendirebilirsiniz. Sabit giderlerinize bireysel emeklilik sistemine ödeyeceğiniz rakamı da dahil edebilirseniz ne ala..Sene sonunda kendinizi tebrik edip güzel bir kutlama yapın derim.

04:19

Admin

Yorum Yok

Devamı

100 LİRA GETİRENE 125 LİRA HEDİYE


Bakırköy Meydanı’nda 100 lira getirene 125 lira dağıtan ve ısrarlara rağmen kimliğini açıklamayan bir kişinin Bireysel Emeklilik Sistemi’nin tanıtımını yapan bir oyuncu olduğu öğrenildi. Basın kuruluşlarına günler öncesinden gönderdiği davet mektubunda İstanbul’un iki önemli noktasında 100 lira getirene 125 lira dağıtacağını fakat ismini sadece zamanı geldiğinde açıklayacağını belirten meçhul şahıs, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda gelen 500 vatandaşa para dağıtmıştı. 


Bugün de aynı işlem Cevahir Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Bu eylemin Bireysel Emeklilik Sistemi’ni tanıtmak için Hazine ve emeklilik şirketlerinin ortak olduğu sistemi geliştirmek için kurulan Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) tarafından gerçekleştirilen bir tanıtım kampanyası olduğu ortaya çıktı. EGM’nin bu yıl ayırdığı reklam bütçesinin 2 milyon TL olduğu belirtildi ancak bunun ne kadarının sokakta dağıtılacak olan 25 lira için ayrıldığı bilinmiyor. 


100 LİRA PRİME 25 LİRA VERGİ İADESİ 

Bireysel emeklilik şirketleri müşterilerine satış yaparken aylık 100 lira tasarruf örneğinden hareket ederek “100 liralık BES tasarrufunda yaklaşık 25 lira vergi iadesi alırsınız” sloganını kullanıyorlar. Bireysel emeklilik planına dahil olanlar ödedikleri prim karşılığı yaklaşık yüzde 20 ile 25 arasında tutarı devletten aynı ay vergi iadesi olarak geri alıyor. İşte reklam kampanyası da bu avantajları anlatmak için “100 lira getirene 125 lira” şeklinde dizayn edildi. Kampanya için ne kadarlık bütçe oluşturulduğu henüz öğrenilemedi. Ancak 100 lira getirip 125 lira alan vatandaşların iletişim adresleri ve nüfus bilgileri alındığı için daha sonra bu kişilerin aranarak sisteme dahil edilmek isteneceği ifade ediliyor.

Rahim Ak- GAZETE HABERTURK- HT EKONOMİ

08:17

Admin

Yorum Yok

Devamı

Bireysel Emeklilik Hesaplama

Bireysel Emeklilik Sisteminizde ki birikim tutarını hesaplamak için lütfen aşağıdaki linke tıklayın... Hesaplamak İçin Tıkla: http://emeklilik.egm.org.tr/?sid=53

08:04

Admin

Yorum Yok

Devamı

Katılımcılara Tavsiyeler


BİR süredir okuyuculardan gelen soru ve yorumlar çerçevesinde, bireysel emeklilik sisteminde bir-iki noktanın altını çizmekte fayda var.

Çünkü, gerek sisteme giren, gerekse de girecek olan katılımcıların bireysel emeklilikle ilgili önemli bazı hususları bilerek, ona göre hareket etmesi gerekiyor. Bunlardan bir tanesi fonlarla ilgili konu. Öncelikle şunu belirteyim. Kimse alınmasın, gücenmesin ama emeklilik fonlarının her gün döviz kurları gibi yayınlanmasına şiddetle karşıyım. Aynı şekilde, bu fonların getirisinin de her gün takip edilmesi ve bu takip neticesinde de sevinilmesi ya da hayal kırıklığına uğranılması da bana mantıksız bir o kadar da anlamsız geliyor.Bireysel emeklilik, uzun vadeli bir yatırım enstrümanı. 56 yaşında emekli olunacağı hesaba katıldığında, sistemde kalınması gereken en az süre 15 yıl. 15-20 hatta, 25 yıllı konuştuğunuz bir ortamda, fonların günlük performansına bakmanın, sistemdeki katılımcılara yaratacağı hiçbir katma değer yoktur, olamaz da.Daha açık şöyle anlatayım. Bugün hisse senedi ağırlıklı fonların getirisi düşük olabilir. Ama bu, önümüzdeki dönem veya gelecek yıl da düşük olacağı anlamına gelmez. O nedenle de, bugün o emeklilik fonunun getirisine bakarak, “mahvolduk, kaybediyoruz” diyemezsiniz. Aynı şekilde yine bugün, hisse senedi ağırlıklı emeklilik fonunun getirisi yüksek olabilir. Ama bu, önümüzdeki dönem ya da gelecek yıl aynı yükseklikte devam edeceği anlamına da gelmez. Emeklİlİk fonlarınıN durumuDevam ediyorum. Nasıl ki, fonları her gün takip etmek doğru değilse; bireysel emeklilik sistemine katılıp, belirli bir fon planı da alıp, ‘saldım çayıra, mevlam kayıra ’ tarzı bir tutum izlemek de bir o kadar yanlış. Peki, ne yapmak lazım? Tavsiyem, bireysel emeklilik sistemine katıldıktan iki ya da üç yıl sonra fonların geçmiş performansına bakarak, analiz yapıp, ondan sonra fon planınızı değiştirip, değiştirmemeye karar vermektir. Bu satırları okuyunca eminim kimileri içinden şöyle geçiriyordur. “İyi de sistemde katılımcılara, emeklilik planını yılda 4 kez değiştirme hakkı boşa mı tanınmış?” Doğru. Böyle bir hak var. Onu da anlatayım. Bugün kimi kesimler, bireysel emekliliğe 100-150 bin dolarlık tasarruflarını yatırıyor. Takdir edersiniz ki, sisteme aylık 100 lira katkı payları ödeyerek girenle, bir anda 150 bin dolar yatırarak, katılanları aynı kefede değerlendirmek çok da doğru olmaz. Haliyle bu iki kesimin beklentileri de aynı olamaz. İşte bu kesim, senede 4 kere plan değiştirerek, tasarrufuna farklı bir yön vermek isteyebilir.Kullanılmayan vergİ avantajıFonlarla ilgili konu böyle. Bireysel emeklilik sisteminde altı çizilmesi gereken bir başka konu ise, vergi teşviki. Birçok defalar bu konuya değindim ama bir kere daha tekrarlayacağım. Hiçbir yatırım enstrümanına tanınmayan vergi avantajı hakkı, sadece ve sadece bireysel emeklilikte var.  Hem de bu öyle bir avantaj ve öyle bir hak ki, hiç de yabana atılır cinsten değil. Maalesef gelin görün ki, sistemdeki 2 milyon 100 bin katılımcıdan sadece yüzde 30’u bu haktan yararlanıyor. Haberi olmadığı için mi? Değil. Hakkı olmadığı için mi? O da değil. Peki, niye yüzde 70’i bu avantajı kullanmıyor diye soracak olursanız. Bunu bilen de yok. Ortada tek bir gerçek var.O da, bu avantajı kullanmayanların çok ciddi kayıpları olduğu.Nasıl mı? Anlatayım. Bu konuda sadece tek bir örnek vereceğim. Diyelim ki, bireysel emekliliğe her ay 100 lira katılım payı ödüyorsunuz ki, bugün sistemdeki kişilerin büyük bir çoğunluğunun ödediği rakam budur. Malumunuz üzere aylık maaşlardan yıl içinde belirli dilimler halinde vergi kesintisi yapılıyor. Vergi dilimleri de 15-20-27-35 diye gider. 100 lİra öde 35 lİrasını geri alYüzde 35 vergi dilimi üzerinden hesaplama yapalım. Bu durumda, ödediğiniz 100 liralık katkı payının, 35 lirasını vergi teşvikinden dolayı geri alıyorsunuz. Ama sistemdeki birikiminiz 100 lira oluyor. Daha açık bir anlatımla. Bireysel emeklilik için cebinizden 65 lira çıkıyor ama siz 100 lira yatırmış oluyorsunuz. Bu haktan yararlanmanız için de yapmanız gereken tek şey, çalışmış olduğunuz kurumun muhasebe ya da personel müdürlüğüne, her ay emeklilik şirketinden aldığınız para yatırdığınıza dair dekontu ya da makbuzu teslim etmek. Şirket sahibiyseniz de aynı dekontu muhasebecinize vermeniz yeterli oluyor.İşte, bireysel emeklilik sistemindeki altı çizilmesi gereken iki önemli husus böyle.<span> </span>

<span class="haberdevambaslik">Bireysel emeklilik katılımcılarına tavsiyeler</span><span class="muhabir"> </span>BİR süredir okuyuculardan gelen soru ve yorumlar çerçevesinde, bireysel emeklilik sisteminde bir-iki noktanın altını çizmekte fayda var.Çünkü, gerek sisteme giren, gerekse de girecek olan katılımcıların bireysel emeklilikle ilgili önemli bazı hususları bilerek, ona göre hareket etmesi gerekiyor. Bunlardan bir tanesi fonlarla ilgili konu. Öncelikle şunu belirteyim. Kimse alınmasın, gücenmesin ama emeklilik fonlarının her gün döviz kurları gibi yayınlanmasına şiddetle karşıyım. Aynı şekilde, bu fonların getirisinin de her gün takip edilmesi ve bu takip neticesinde de sevinilmesi ya da hayal kırıklığına uğranılması da bana mantıksız bir o kadar da anlamsız geliyor.Bireysel emeklilik, uzun vadeli bir yatırım enstrümanı. 56 yaşında emekli olunacağı hesaba katıldığında, sistemde kalınması gereken en az süre 15 yıl. 15-20 hatta, 25 yıllı konuştuğunuz bir ortamda, fonların günlük performansına bakmanın, sistemdeki katılımcılara yaratacağı hiçbir katma değer yoktur, olamaz da.Daha açık şöyle anlatayım. Bugün hisse senedi ağırlıklı fonların getirisi düşük olabilir. Ama bu, önümüzdeki dönem veya gelecek yıl da düşük olacağı anlamına gelmez. O nedenle de, bugün o emeklilik fonunun getirisine bakarak, “mahvolduk, kaybediyoruz” diyemezsiniz. Aynı şekilde yine bugün, hisse senedi ağırlıklı emeklilik fonunun getirisi yüksek olabilir. Ama bu, önümüzdeki dönem ya da gelecek yıl aynı yükseklikte devam edeceği anlamına da gelmez. Emeklİlİk fonlarınıN durumuDevam ediyorum. Nasıl ki, fonları her gün takip etmek doğru değilse; bireysel emeklilik sistemine katılıp, belirli bir fon planı da alıp, ‘saldım çayıra, mevlam kayıra ’ tarzı bir tutum izlemek de bir o kadar yanlış. Peki, ne yapmak lazım? Tavsiyem, bireysel emeklilik sistemine katıldıktan iki ya da üç yıl sonra fonların geçmiş performansına bakarak, analiz yapıp, ondan sonra fon planınızı değiştirip, değiştirmemeye karar vermektir. Bu satırları okuyunca eminim kimileri içinden şöyle geçiriyordur. “İyi de sistemde katılımcılara, emeklilik planını yılda 4 kez değiştirme hakkı boşa mı tanınmış?” Doğru. Böyle bir hak var. Onu da anlatayım.
Bugün kimi kesimler, bireysel emekliliğe 100-150 bin dolarlık tasarruflarını yatırıyor. Takdir edersiniz ki, sisteme aylık 100 lira katkı payları ödeyerek girenle, bir anda 150 bin dolar yatırarak, katılanları aynı kefede değerlendirmek çok da doğru olmaz. Haliyle bu iki kesimin beklentileri de aynı olamaz. İşte bu kesim, senede 4 kere plan değiştirerek, tasarrufuna farklı bir yön vermek isteyebilir.Kullanılmayan vergİ avantajıFonlarla ilgili konu böyle. Bireysel emeklilik sisteminde altı çizilmesi gereken bir başka konu ise, vergi teşviki. Birçok defalar bu konuya değindim ama bir kere daha tekrarlayacağım. Hiçbir yatırım enstrümanına tanınmayan vergi avantajı hakkı, sadece ve sadece bireysel emeklilikte var.  Hem de bu öyle bir avantaj ve öyle bir hak ki, hiç de yabana atılır cinsten değil. Maalesef gelin görün ki, sistemdeki 2 milyon 100 bin katılımcıdan sadece yüzde 30’u bu haktan yararlanıyor. Haberi olmadığı için mi? Değil. Hakkı olmadığı için mi? O da değil. Peki, niye yüzde 70’i bu avantajı kullanmıyor diye soracak olursanız. Bunu bilen de yok. Ortada tek bir gerçek var.O da, bu avantajı kullanmayanların çok ciddi kayıpları olduğu.Nasıl mı? Anlatayım. Bu konuda sadece tek bir örnek vereceğim. Diyelim ki, bireysel emekliliğe her ay 100 lira katılım payı ödüyorsunuz ki, bugün sistemdeki kişilerin büyük bir çoğunluğunun ödediği rakam budur. Malumunuz üzere aylık maaşlardan yıl içinde belirli dilimler halinde vergi kesintisi yapılıyor. Vergi dilimleri de 15-20-27-35 diye gider. 100 lİra öde 35 lİrasını geri alYüzde 35 vergi dilimi üzerinden hesaplama yapalım. Bu durumda, ödediğiniz 100 liralık katkı payının, 35 lirasını vergi teşvikinden dolayı geri alıyorsunuz. Ama sistemdeki birikiminiz 100 lira oluyor. Daha açık bir anlatımla. Bireysel emeklilik için cebinizden 65 lira çıkıyor ama siz 100 lira yatırmış oluyorsunuz. Bu haktan yararlanmanız için de yapmanız gereken tek şey, çalışmış olduğunuz kurumun muhasebe ya da personel müdürlüğüne, her ay emeklilik şirketinden aldığınız para yatırdığınıza dair dekontu ya da makbuzu teslim etmek. Şirket sahibiyseniz de aynı dekontu muhasebecinize vermeniz yeterli oluyor.İşte, bireysel emeklilik sistemindeki altı çizilmesi gereken iki önemli husus böyle.
kaynak: Hürriyet.com.tr

07:58

Admin

Yorum Yok

Devamı

Sosyal Güvenlik Ve Bireysel Emeklilik

Sosyal güvenlik sistemleri; insanların hayatta kalma sürelerinin uzaması ve yaşlılık dönemlerinde daha iyi yaşam koşullarına sahip olma isteğinin artması karşısında yeni arayışlara girmek zorunda kalmıştır. Sosyal devlet ilkesinin gerekleri doğrultusunda hizmet vermeye çalışan sosyal sigortalar, çeşitli zorluklarla karşılaşmaya başlayınca özellikle bireyi öne çıkaran ve tasarruf eğilimini artırıcı tedbirler üzerinde durmaya başlamışlardır. Toplumsal dayanışmayı sağlayan ve kuşaklar arasında önemli bir görevi olan sosyal sigortalardan vazgeçilmesinin doğru olmayacağı yönündeki genel kanı, sosyal sigortalara ilave olarak tamamlayıcı özel programların düzenlenmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Dünya genelindeki gelişmelerden hareketle, ülkemizde de sosyal sigortaların yaşlılık sigortasına ilave olarak özel emeklilik sistemi tesis edilmiştir. Bireysel emeklilik sistemi adıyla kurulan yeni özel emeklilik programı, 27 Ekim 2003 tarihinden itibaren fiili olarak üye kaydetmeye başlamış bulunmaktadır. Söz konusu sistem, katılımcılara yaşlılık döneminde ek gelir sağlamayı hedeflemektedir.

07:45

Admin

Yorum Yok

Devamı

Bireysel emeklilik Gazetesi

Bireysel Emeklilik Gazetesi;
Bireysel emeklilik sektörünün hızla gelişmesiyle bu alanda bir çok çeşitlilik ortaya çıktı, bir çok internet sitelerinin yanı sıra şimdide Bireysel Emeklilik Gazetesi gündemde yerini koruyor. Bireysel emeklilik gazetesinde sektörel bazda gelişmelerin yanı sıra bu işle uğraşan Bireysel emeklilik aracılarını, emeklilik şirketlerinde ki gelişmeleri yansıtıyor. Gazete birde web sayfdası oluşturarak sistmee katılmak isteyenleri ve sektör çalışanlarını tek bir sayfada toplamayı hedefliyor.. Gelişmeleri sayfamızdan takip edebilirsiniz

09:00

Admin

Yorum Yok

Devamı

Türkiye BES'te 30 ülkeyi geride bırakıp; getiri şampiyonu oldu

Küresel krizin başladığı 2008 yılında bireysel emeklilik sistemi olan 31 OECD ülkesi içinde yüzde 9.5’luk kazançla en yüksek getiriyi Türkiye sağladı. Kriz yılı 2008'de Bireysel Emeklilik Sistemi olan 31 OECD ülkesi içinde en yüksek getiriyi Türkiye sağladı. Türkiye dışında sadece Romanya ve Kore'nin fonları kazandırdı. Radikal gazetesinde Esin Çetinel'in haberine göre; Türkiye dışında sadece Romanya ve Kore’li BES yatırımcıları artı getiri elde edebildi. BES’in diğer yatırım seçeneklerine göre çok daha başarılı bir performans gerçekleştirdiğini vurgulayan BES Platformu Başkanı Mete Uğurlu, “2008’in dokuz aylık dönemini yüzde 9.5 getiriyle kapatan BES’in 2009’un aynı döneminde ortalama getirisi yüzde 19.2 oldu. 2003-2009 arasında ise bu getiri yüzde 168.8 ve reel olarak da yüzde 66.3‘ e ulaştı. Fonların varlık değeri de ilk dokuz ayda yüzde 33.6 arttı. Türkiye küresel ölçekte Romanya ve Güney Kore ile birlikte nominal faiz getirisi sağlayan üç ülkeden biri oldu” dedi. 6 yılda 2 milyon kişi Bireysel Emeklilik Sistemi’nin 6. yıldönümü nedeniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan BES Platformu Başkanı Mete Uğurlu sisteme ilişkin şu bilgileri verdi: “Sistemin 2009 sonunda 9 milyar TL fon büyüklüğüne, katılımcı sayısının da 2 milyona ulaşacağını hesaplıyoruz. Şu anda kişi sayısı 1 milyon 933 bin, fon büyüklüğü ise 8 milyar 616 milyon TL’ye ulaştı. 2015 yılında ise katılımcı sayısının 4 milyon kişiye, fon büyüklüğünün 48 milyar TL’ye ve emekli sayısının da 64 bin kişiye çıkacağını öngörüyoruz. 2020 yılında hedefimiz ise 5,5 milyon katılımcı ve 115 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşmak. 2020’de sistemden emekli olmayı hak kazanacak kişi sayısı ise 380 bin gibi çok önemli bir rakama çıkmış olacak.” 187 bin kişi BES’li oldu Uğurlu, küresel krizin yarattığı olumsuz etkilere rağmen bireysel emeklilik sisteminin çok güçlü bir yapı kurduğunu, sistemin mükemmel işlediğini ve 2009 yılının ilk dokuz ayında katılımcı sayısında net 187 bin, fonlarda ise 2.2 milyar TL’lik artış olduğunu söyledi. Ekim 2009 itibariyle BES’ten emekli olan kişi sayısı da 1524 oldu. 2010’da yüzde 25 büyüme BES sistemine kayıtlı şirket sayısının Deniz Emeklilik’in de katılmasıyla 13’e ulaştığını ifade eden Uğurlu, “Katılımcı sayısının 2010 yılında 2.2 milyon kişiye ulaşacağını, fon büyüklüğünde de yüzde 25’lik bir artış olacağını öngörüyoruz” dedi. Kriz nedeniyle BES sisteminden yılın ilk çeyreğinde çıkış yaşandığını belirten Mete Uğurlu şöyle devam etti: En çok martta çıkış oldu “Bu çıkışlar toplam havuz içinde yüzde yaklaşık 1 oldu. En yüksek çıkış oranına ise yüzde 1.2 ile mart ayında ulaşıldı. Ancak çıkışlar göreceli olarak azalmaya başladı ve son aylarda çıkışlar nerdeyse durma noktasına geldi. İlk dokuz ayda net katılımcı sayısı 187 bine ulaştı.” Yeni oyuncular gelebilir Toplantıda ANKA’nın sorularını da yanıtlayan Mete Uğurlu ‘Konsolidasyon bekliyor musunuz?’ sorusuna “Sisteme belirli bir hedefle ve gelir beklentisiyle giren firmalar bu hedeflerine değişik nedenlerle ulaşamazlarsa durumlarını yeniden gözden geçirmeleri ve sistemden çıkmaları doğaldır. Biz konsolidasyonların satın alma, birleşme ya da sektör dışından yeni oyuncuların girmesi şeklinde cereyan edeceğini düşünüyoruz” yanıtı verdi. Krizde her ay 30 bin kişi ayrıldı Bireysel Emeklilik Sistemi’ne her yıl 250-300 bin net yeni katılımcı geldiğini söyleyen Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez buna karşın normal dönemlerde sistemden ayrılan sayısının ortalama 20 bin kişi olduğunu açıkladı. Kriz döneminde ise bu sayısının aylık 30 binlere ulaştığını söyleyen Türkölmez, “Ancak bu krizin en yoğun olduğu aylar olan kasım-mart arasında gözlendi. Ardından toparlanma yaşandı. Şimdi yine sistemden aylık ayrılan sayısı yine 20 binlere indi. Ancak bu ayrılanların yüzde 90’ı BES’te 1.5-2 yıl prim ödemiş ve maksimum birikmiş para tutarı 5 bin TL olan kişiler” dedi. BES şirketlerinin katılımcıların ihtiyaçları yüzünden sistemden ayrılmak istemelerini önlemek için ekip kurduğunu da söyleyen Türkölmez şu bilgiyi verdi: ‘Ayrılmayın diye’ ikna ekibi kurduk “Tüm BES şirketleri sistemden ayrılmak isteyenleri ikna ekipleri kurdu. Bu ekiplerin başarı oranı ise yüzde 40 gibi oldukça yüksek bir seviye. Bu ekiplerde yer alan arkadaşlarımız sistemden ayrılmak isteyenlere BES’in vergi avantajı, ayrılması durumunda neleri kaybedecekleri, ödeyecekleri yüksek stopaj gibi birçok konuda bilgi verip ayrılma kararından caydırmaya çalışıyor.” Altıncı yılında BES’in karnesi * BES fonlarının yüzde 69’u kamu kâğıtlarına, yüzde 10’u hisseye yatırım yapıyor, * Katılımcıların yüzde 72’si 25-44 yaş aralığında, * Sözleşmelerin yüzde 46’sı Marmara, yüzde 16’sı Ege, yüzde 15’i İç Anadolu, yüzde 12’si Akdeniz bölgesinde * İstanbul’un payı yüzde 33 * BES sözleşmelerinin yüzde 56’sı bankalar, yüzde 14’ü acenteler ve yüzde 27’si doğrudan satışla satıldı. * 1524 kişi sistemden emekli oldu

www.bireyselemekliliksisteminiz.blogspot.com

Son Yazılar